FETÖ itirafı ses getiren Sadullah Ergin topu Kılıçdaroğlu’na attı: CHP kontenjanları açtı
CHP’nin milletvekili aday listesinde Ankara 1. Bölge’den DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sadullah Ergin’in aday gösterilmesi CHP tabanını salladı. Yükselen tepkilerin merkezinde yer alan Sadullah Ergin, Habertürk TV’ye çıkarak kendini savundu.
Ergin’in itirafla ilgili açıklamaları şöyle:
“GEZİ OLAYLARI MOLAMIZI HIZLANDIRDI”
Algı ve olgular aynı değildir, tıpkı zaman gibi. AK Parti ile aramızdaki duygusal kırılmayı hızlandıran olaylar Gezi olaylarıdır. Sürecin hatasız yönetilmediğini, farklı bir yönetimle sürdürülebilir hale getirileceğini belirtmiştik. Asayiş ve vandallıkla ilgili eleştirilerimiz oldu. Arabaları yakmak, kamu malına zarar vermek. Ancak bunun dışında bakanlar nezdinde şov hakkını, halkın fikrini söyleme hakkını da savunduk. Bir şov olarak başladı ve bir süre sonra farklı marjinal grupların sömürüsüne açık hale geldi. Hatırlarsanız CHP mitingini iptal edip Taksim’e gitme kararı almıştı. O zaman Başbakan’a Taksim’deki barikatları kaldır dedik. O gün barikatlar kaldırıldı, CHP heyeti içeri girdi. Eylemin yokluğunda, aslında öğleden sonra soldu.
“GELDİĞİMDE PERSONELİ ORADA BULDUM”
İcra dairesindesiniz. İş yanlış yere gitmezse tepki çok büyük olur. Tepki, görev alanınızla ilgili olduğunda size gelir. 1 Mayıs 2009’da Adalet Bakanı oldum. Ergenekon soruşturmaları 2 yıl önce başladı. Bu soruşturmalar 12 ile dalga geçiyor. Benden önceki bakan döneminde yüzlerce kişi tutuklanıyor ve yargılamalar başlıyor. Ondan sonra Adalet Bakanı oluyorum. Yargılar geliyor. Sadullah Ergin’in Adalet Bakanlığı’na gelip orada askerlik yaptığına dair bir söylem ve algı var. Bakan olduğum gün o günün unvanlı kadrolarının önemli bir kısmı yargılandı. Geldiğimde orada bulduğum personeldi, 1 tanesini getirmemiştim.
“DOSTLARIM HALA GÖREVDE”
Bıraktığım kadroların hepsi bugün devletin en üst katında. Görevlerine devam ederler. Diyorum; Adalet Bakanlığı merkez ekibine geldiğimde 1 Mayıs 2009, 7 Şubat MİT krizine kadar mevcut ekiple çalıştım. MİT krizi sonrası tabloyu gördüğümüzde 15-16 ayda 24-25 kilit noktayı tamamen değiştirdik. 2012’den 2014’e Adalet Bakanlığı’nın tüm can damarlarını değiştirdik. O kadrolar Cumhurbaşkanlığı’nın yani AYM’nin üyeleri. Benden önce görevde olan arkadaşım ikili görüşmede ‘Ona çok geliyorlar ama ben o arkadaşları oraya getirdim’ dedi. Mehmet Ali Şahin Bey anlattı. Bana söylemen bir şey ifade etmiyor, halka açık paylaşsaydın mantıklı olurdu. Bunu daha önce anonim olarak söyledim. Ben geldiğimde mevcut takımlar yargılandı ama bıraktığım arkadaşlar daha görevlerinin başındalar.
“Benden ÖNCE BAKANLIKTA PERSONEL HAREKETİ OLDU”
Durum farklı. Takım sorunu konusunda çok net bir şekilde söyledim. Adalet Bakanlığı merkez teşkilatına bir yabancı getirmedim. Benden önce gelip yargılananlar, hüküm giyenler oldu. Bunu yargıdakiler de biliyor. Başlamadan 4 ay önce Bakanlık bünyesinde büyük bir kadro hareketi yaşandı. Son olarak Sadullah Ergin’in göreve getirdiği isimler an itibariyle görev başında. Ergenekon davaları benden 2 yıl önce başladı. Ergenekon davası, iktidar partisi başbakanının savcı, muhalefet liderinin ise avukat olduğu bir davaya dönüştü. Bakanlıkları bürokratları aşan bir nitelik kazandı.
“AK PARTİ BU DURUMDA KURUMSAL PARTİDİR”
16 Eylül 2008’de, Bakan olmasına 8-10 ay kala, AK Parti MKYK’da “Biz bu durumlarda şikayetçi olmak istiyoruz” talebi kabul edildi. AK Parti bu durumda kurumsal bir partidir. Bunu gözden kaçırma. O gün onları görme şansımız olmadı. Sonra yapılan hataları, yargı hatalarını görüyoruz. Bir tanesi bozuldu, beraatler verildi. Balyoz’da az da olsa yargılananlar var. 4,5 yıl bakanlık yaptım. Adalet Bakanlarının görevleri kanunla belirlenmiştir. Adalet politikalarının siyasetini siz belirler, onların ihtiyacı olan kanunları karşılarsınız. Bunu Adalet Bakanları yapacak. Yargı süreçleri iktidar partileri tarafından bir şekilde kullanılmaya çalışılmıştır.
HAPİSHANEDE PINGPON GÖRÜNTÜSÜ
Hapishanedeki koşullarla ilgili haberler vardı, masa tenisi oynamamakla ilgili. Sıcak suyun akmadığı ve yiyeceklerin soğuk geldiği yönünde eleştiriler vardı. Eleştirilerin doğru olup olmadığını kontrol ettik. Bu tür haberleri dinleyen arkadaşlarımıza birlikte seyahat etmeyi teklif ettik. Oradaki cezaevinin şartlarına ve imkanlarına baktık. Yiyeceklerin mahkumlara nasıl ulaştığına baktık. Sosyalleşme alanlarında masalar vardı. Sadece kameraya bir görüş vermek için, sonra bir şey oldu.
“DEVAM EDEN YARGI ALANINA BULAŞTIRMAK SUÇTUR”
Adalet Bakanlığı ile konuştuğunuzda muhatap yüksek mahkeme ve yargı mensuplarıdır. Tüm bunlar, konuşmalarınızdan etkilenme potansiyeline sahip kişilerdir. Kanunun hükmü açıktır, devam eden yargılamayı etkilemek suçtur. En az konuşan kişi bendim. Bakanlık konuşması, misyonunu yerine getiren insanları etkileme açısından diğerlerinden daha fazladır. Biz bu konuda sessiz kaldık. Yargı sisteminde yanlış bir süreç varsa itiraz ve temyiz yeri vardır.
“Maalesef bakanlar kuruluna götüremedik”
Çok sonra MİT krizinden sonra ne olduğuna baktık ve sonrasında karşı reflekslerimiz gelişti. 2012-2103 yılları, Bakanlık ekiplerini değiştirip yasal düzenlemeleri yaptığımız yıllardı. Müsteşarımız bu yapıyı etkisiz hale getirecek yasa tasarıları hazırladı. Bu yasa tasarısı ile Yargıtay Başkanı ve genel sekreter, yönetim bilimlerinin tamamını görevden alacak ve yeniden dizayn edeceklerdi. Başbakanlıkta kaldı. Yargıtay Başkanı, çalışamayacak durumda olduklarını bildirdi. Maalesef Bakanlar Kurulu’na indiremedik.
ZEKERİYA ÖZ İLE RÖPORTAJ
Zekeriya Öz ile bir kez görüştüm. Bu ilginç. Bakan olduktan iki ay sonra bana randevu vermediğinden şikayet etti. ‘Lütfen siz de randevu almayın’ diye soranlara dedim. Temmuz 2010 AGE devri, 102 muvazzaf general esir alındı. Bu konuda işlerin karışması normal. Konunun üzerinden geçtim, o sorundan dolayı onunla bir kez görüştüm. Oz’un birikimlerini çöpe atmak için bir adım attım. Aykut Cengiz Engin, merkez komutanlığa arama emri yazdı. Sadece aktif komutanlar hakkında size gelen yazıları ancak Başsavcı tarafından imzalanması koşuluyla yapacağınızı söyledi. Bu nedenle Başsavcılık aracılığıyla müdahalede bulunduk ve o süreçte yanlış operasyonu etkisiz hale getirdik.
“AK PARTİ KAPATMA DAVASINDA SAVUNMA TAKIMINDAYIM”
Kendisine bu işi neden yaptığını, neden böyle bir işe girdiğini ve bu kadar geniş bir muhatabı nasıl soruşturmaya dahil edebileceğini sordum. Her zamanki gibi makul bir gerekçeleri yoktu, bu yüzden onu başsavcılık aracılığıyla baypas eden bir süreç yaşadım. Babam MSP’nin Hatay’da başkanıydı. Ben ikinci nesilim. Gençliğimde Akıncılar derneğinde, MTTB’de, MGV’de ve sonunda RP’de merkez ilçe başkanı olarak başladım. Bir yıl sonra vilayet başkanı oldum. RP benim başkanlığımda kapatıldı. Onun yerine kurulan Fazilet Partisi’nde il başkanı oldum. Ayrıca kapalıydı. Daha sonra AK Parti il başkanı oldum. Zaten yenilikçilerle hareket ediyordum. Maalesef orada milletvekili olduktan 7 yıl sonra savunmayı hazırlayan kadroda yer almak nasip oldu. 3. şahıs kapatma davasında savunma yazan ekipte yer aldım.
FETULLAH GÜLEN’İ PENSİLVA’DA ZİYARET ETTİK
Doğrudan bir görüşmem yok. Politikacıların çok çeşitli röportajları var. Geçmişte tanışmamış olabilir, çok yaşlıdır. Amerika’da yurt dışındayken bir Türk Festivali vardı. Hatay’ın esnaf dernekleri gitmişti. Türkiye’nin yerlilerini tanıtan eserlerin satışı folklorik şeyler yaptırıyordu. Bölgenin siyasetçileri ve sivil toplum kuruluşları ile Hatay’ı tanıdık. O sırada temas vardı. Konumu Pensilvanya’daydı. 2004-2005 olabilir. Sadece bir ziyaretti. Kalabalık bir heyetimiz vardı. Turistik ziyaret için gelip geçtiler. Hattım sabit. Ben Milli Görüş’ten bir insanım. Tanıştığımız insanlara değil, yaptığımız işe bakmalıyız.
“BAKAN AİHM İLE YAKIN ÇALIŞIYOR”
Bakanlık döneminde attığımız adımlar var. Ankara’da ara verdiğim kadar Brüksel’de çalıştım. AİHM ile yakın ilişkiler kurduk. AİHM Başkanı ile Türkiye aleyhindeki tabloyu değiştirmek için neler yapabileceğimizi konuştuk. Kendi vatandaşlarıyla helallik usulü geliştirecek bir usul kurduk. Bir yasa çıkardık, AİHM’de bekleyen belgeler konusunda vatandaşlarımızla uzlaşmaya gittik. 18 bin evrakın üçte birini bu şekilde çözdük. Bireysel başvuruyu AİHM’ye taşıdık. AB ile ilgili çok önemli çalışmalarımız oldu. Reform süreçlerinde önemli kanunlar ve paketler üzerinde çalışmak mümkün oldu. AB ile yaptığımız konferansta Türkiye Cumhuriyeti yargı faaliyetlerinde AİHM içtihadına dayalı süreci başlattık. İnsan haklarını önleme eylem planını hazırladık. Tüm şikâyet ve itirazları Teftiş Kurulu’na ilettik. İlgili prosedür işe yaradı. Rapora göre işlem yapıldı.
“BİZİM DÖNEMDE TUTUKLUKTAN YARGILANMALAR”
basında Balyozlar Bizi kurtarma operasyonu olarak haber yaptılar. Bugün Gazetesi. Özel yetkili mahkemeleri de bizim zamanımızda kapattık. 4,5 yılda İnsan Hakları Daire Başkanlığı’nı kurduk. Türkiye’nin imajına değerli bir katkı sağladık. AİHM’nin bir web sitesi var. Hakimlerimizin insan hakları mahkemesi içtihatlarınıza aykırı karar vermesi, atanmanızı etkileyecektir. AİHM sayfasında Türkçe yayına başladık. Bireysel başvuru hakkını Anayasa Mahkemesi’ne getirdik. Bütün bunlar değerli sonuçlar doğurdu. Gözaltına alınan her 100 kişiden kaçı tutuklu, kaçı hükümlü diye bakıyorduk. Tutuklamalar azaldı. Cezada mola süresini kaldırdık.
ÇANKAYA ADAYLIĞI
Benden önce Kuddusi Okkır vardı, Mehmet Ali Şahin dönemi. Geri çekilme düşüncemiz yok. DEVA Partisi olarak bir görüşümüz yok. CHP’den çekilme talebi olmadı. Şimdiye kadar olmadı. Böyle bir şey asla düşünülmedi. Çankayalı adaylığımızla ilgili özel bir çalışmamız olmadı. CHP ile çalışmalarımızı böyle yaptık. CHP ittifak yapacağı partilerle anket sonuçlarını yan yana getiriyor, sonuç alacağı yerlerden kontenjan açıyor. Ankara’da yeterli kontenjan yoktu. Sadece 2 tanesi açıldı. 2. bölgede İdris Şahin Bey var. Çankırı’dandır. 2.bölgede o bölgede daha fazla buluşma olması ihtimaline karşı 2 bölgeye yazılmıştır.
ALİ DİBO İDDİALARI
Bu yansımaların bazılarının doğal olmadığını düşünüyorum. Tepkileri memnuniyetle karşılıyorum. İktidar partisinin ve Vatan Partisi’nin trollerini biliyorum. Bu birlikteliği etkilemeye çalışan çevreler olduğunu görüyorum. Muharrem İnce Bey yaptığı konuşmalarda hakkımda Ali Dibo İttifakı kullandıkları kavramını kullandı. O olay 2006’da Meclis’e gelen konu. Sanki eşime, arkadaşıma katkım oluyor. Bu haber Hürriyet ve Milliyet’te yayınlandı. Her iki rapor da Ankara mahkemeleri tarafından reddedildi. İtirazlar gazetelerde yayınlandı.
HATAY’DAN NEDEN ADAY OLMADI?
DEVA Partisi Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısıyım. Benim işim genel merkezde. Karargahtakilerin mekanın hakkını vermesi mümkün değil. Her hafta oraya gitmem neredeyse imkansız olurdu. Benim işim 873 ilçe ve 81 ili yönetmek. Bu itibarla Ankara’da karargâh ekiplerinin aday olması adettendir.
“GEZİ’DE AK PARTİ BAŞVURULARINI GERÇEK BULMADIM”
Gezi’de olayları yatıştırmak için CHP seçmeni ve kanaat önderleriyle birlikte çalıştık. AK Parti döneminden kalan Suriye savaşı nedeniyle AK Parti yöneticilerine tepki oluştu. Gezi olaylarında parti politikalarına karşı çıktık. AK Parti’nin Gezi olayları sırasındaki uygulamalarının gerçek olmadığını genel liderle paylaşan 3-5 kişiden biriydim. DEVA Partisinden aday olsam işim gereği yine Ankaralı olurdum.
HATAY HAVALİMANI TARTIŞMASI
Hatay Havalimanı’nın yapımına AK Parti kurulmadan önce başlandı. O güne başlayanlara hayırlı olsun. Doğal olarak havaalanları dağın zirvesine değil, oraya kurulur. ÇED raporu göçmen kuşlarla ilgili, tabanla ilgili değil. Yarım kalan inşaatı tamamladık. Ali Dibo iddiaları Hatay’da ortaya çıktı. Bu haberler mahkemelerce reddedildi. Yayın kuruluşlarında yayınlandı. Süleyman Sarıbaş diye bir grup başkan yardımcısı vardı. Suç duyurusunda bulundu. Cumhuriyet Başsavcılığı, iddiaların hiçbirinin doğru olmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. TBMM’de Plan Bütçe Komisyonu, işlemlerde usulsüzlük olup olmadığını Sayıştay’a yazdı. Danıştay Başkanı’nın imzasıyla ilgili maddede tesadüfi bir aksilik olmaması durumunda. DDK kontrol etti. Ondan hiçbir şey çıkmadı. Ali Dibo’nun bugünkü tartışmaları iftira niteliğindedir. Ben bu yasanın çiğnendiğini doğru bulmuyorum. Şimdiye kadar siyasilere dava açmadım, bir süre izleyeceğim. Burada rastgele bir kanunsuzluk, hata veya yanlışlık olmadığına dair kararlar olmasına rağmen bu tez devam etmektedir.
HATAY ŞEHİR HASTANESİ
Daha önce hastane yeri tahsis edilmişti. Belediye başkanının değişmesinin ardından mevcut belediye başkanı hastaneye tahsis edilen araziyi TOKİ’ye devretti. Yer kalmadığı için o hastane şu anki yerine yapıldı. Sağlık Bakanlığı’nın yetkileri belirlendi. Oraya adliye binası yapıldı. Oradaki hastanenin çökmesi nedeniyle herhangi bir can kaybı yok. Hastanedeki ölümler, eski şehirdeki hastanedeki ölümlerdir. Yeni yapılan hastanede enkaz altında kalan kimse yok. Oradaki ölümler ağır bakımda elektrik sisteminin jeneratörünün devreye girmemesinden kaynaklanan ölümlerdir. Şimdiki şehir hastanesi adliyenin yanındaysa şu an adliyeye girmek mümkün değil.
“CHP BİZE ALAN AÇTI”
CHP taraflarla pazarlık yapıyor. Gelecek, DEVA, Saadet ile bir araya geldi. CHP bize alan açıyor. Ankara’da iki bölge açtı. Burada başka seçeneğimiz yok. Bu durumda onlar yer belirliyor, biz uygun olan arkadaşlarımızla o yerleri tespit ediyoruz. CHP’nin burada eleştireceği bir şey yok. Ne de olsa şu anda muhalefet unsurları Türkiye’deki gidişatı değiştirmek istiyorlarsa bir şekilde işbirliği yapmak zorundalar. Aday çalışmalarımızı 81 il seçimi etrafında hazırladık. 300’ü bu şekilde yakalamak için CHP’den işbirliği teklifi geldi. Bu teklif haklıydı. Ayrı ayrı girilirse 300’ü yakalama şansı yoktu. Nihayetinde seçim döneminde kampanyada yapılacak iş birliği budur. Tabii daha sonra infazda olabilir.”